ıllılı.ıl.lı..|| Thalia Fan Club || ..ıl.lı.ıllılı Thalia ☆ Primera Fi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ıllılı.ıl.lı..|| Thalia Fan Club || ..ıl.lı.ıllılı Thalia ☆ Primera Fi

Thalia Turkey © Fan Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  TakvimTakvim  Latest imagesLatest images  SSSSSS  AramaArama  Üye ListesiÜye Listesi  Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

  KALBİN SESİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
YaZYaGmUrU
Admin
Admin
YaZYaGmUrU


Cinsiyet Cinsiyet : Kadın
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 02/12/23
Yaş Yaş : 34

 	 KALBİN SESİ Empty
MesajKonu: KALBİN SESİ    	 KALBİN SESİ Icon_minitimeÇarş. Mayıs 08, 2024 5:45 pm

Genç kız feci bir hastalığın pençesinde kıvranıyordu. Yaralı kalbi
artık bu dünyaya daha fazla dayanamamaya başlamıştı. Çok zengin olan
ailesi tüm gazetelere, kalp nakli için ilân vermişlerdi... Canını feda
edecek birini arıyorlardı... Genç kız ise her gün hastane odasında
biraz daha solmaktaydı.

Yine yalnızdı odasında, gözü yaşlı,
boynu bükük ölümü bekliyordu... Gözlerini kapadı, bu küçük odada
gözyaşı dökmekten bıkmıştı... Yine de engel olamadı pınar gibi çağlayan
gözyaşlarına. Sevdiği geldi aklına, fakir ama onu seven sevgilisi...
Her gün aynı şeyleri düşünüyor,
anıları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçiyordu...

"Param
yok ama sana verebileceğim sevgi dolu bir kalbim var" demişti
delikanlı... Genç kızda zaten başka birşey istemiyordu...Sevgiye muhtaç
biri, sevdiğinin sevgisinden başka ne isteyebilirdi ki... Ama olmamıştı
işte, dünyalar kadar olan sevgilerinin arasına, o lanet olasıca para
girmeyi bilmiş, onları ayırmıştı... İşte paranın geçmediği zamanlara
gelmişlerdi... Ne önemi vardı artık? Şu son günlerinde, sevdiği yanında
olsa yeterdi...

Ayrılıklarından bu yana beş bitmeyen, çile dolu
yıl geçmişti...Her günü zehir, her günü hüsran... Ama genç kız hep
sevgisini yüreğinde taşımış, kalbini kimseyle paylaşmamıştı. Sevdiğini
düşündü işte o an.. Acaba o neler yapmıştı bu kadar sene boyunca..
Kimbilir kiminle evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştı... Gözlerinden bir
damla yaş daha damladı kurumuş, bitmiş ellerine. Ellerine baktı, bir
zamanlar ellerinin, elerini tuttuğunu hayal edip, her gün saatlerce
ellerini seyrederdi... En çok da saçlarının dökülmesine üzülüyordu.
Çünkü sevdiği öpmüş, koklamıştı onları. Her bir tanesi koptuğunda,
kalbine bir ok daha saplanıyordu. Kalbi yine sızlamaya başlamıştı.
Belki sevdiği yanında olsa, kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi
yaşama... Zaten artık ölüm umrunda değildi genç kızın. Sevdiğinden ayrı
yaşamanın ölümden ne farkı vardı ki...

Tekrar o geldi aklına...
Keşke keşke yanımda olsa dedi. Son bir kez elini tutsa yeterdi.
Gözlerini son bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini kapatabilirdi
artık...
Gözleri pınar gibi çağlamaya başladı. Sevdiğini son bir kez
göremeden ölmek istemiyordu.. Ufak da olsa ondan bi hatırasını almadan
bu dünyadan göçmek istemiyordu... Sevdiği, kimbilir kiminle beraberdi?
Kendi, sevgi dolu kalbini kimseyle paylaşmayı düşünmemişti bile ama
acaba o paylaşmış mıydı? Onun sevgisini silmiş atmış mıydı acaba
kalbinden? İçi birden nefretle doldu. Üstüne büyük bir ağırlık çöktü.
Onu düşündükçe her dakikasının zehir olması artık çok daha ağır
geliyordu genç kıza... Ölmek istedi, artık yaşamak istemiyordu bu
dünyada... Ama sevdiğinden bir hatıra almadan ölmeyeceğine and içmişti.

Tekrar
gözlerini açtı. Kimbilir belki de sevdiği onu unutmuştu.. Bu düşünceler
içinde daldı... Birden babası girdi odaya, kızına kalp nakli için bir
gönüllü bulduklarını müjdeleyecekti. Fakat genç kız çoktan uykuya
dalmıştı...
Bir meleği andıran masum yüzü, sevdiğinin özleminden sırılsıklamdı...

O
gece biri gözlerini dünyaya kapadı, genç kız ameliyata alındı. Tekleyen
ve görevini yerine getirmeyen kalbi değiştirilmişti. Bir hafta sonra
tekrar gözlerini açtı dünyaya genç kız. Ama dünya daha farklı geldi
ona. Sanki bir şeyler eksikti...

Aradan aylar geçmiş genç kız
artık iyice iyileşmişti. Ama içindeki burukluğu bir türlü atamıyordu.
Sevdiği aklına gelince kalbi eskisinden daha çok sızlıyordu... Bir
kere, bir kere görebilsem diye mırıldandı.. Kalbi yine sızlamaya
başlamıştı. Yeni kalbi onu iyileştirmişti ama nedense her gece aniden
hızlanıyor, onu uykusundan uyandırıyor ve sanki yerinden çıkacakmış
gibi atmaya başlıyordu...
Genç kız bir anlam veremediği bu durumu doktora anlatmıştı ama ameliyatı kolay değildi, bir aya kalmadan geçer demişti doktor.

Aylar
geçmişti ama hâlâ aynıydı durum. Çiçeklerinin yanına gitti. Her gün
onlarla saatlerce dertleşiyor, zaman zaman ağlıyordu onlara.. En çok
kan kırmızısı gülünü seviyordu. Çünkü kırmızı gülün onun için yeri
apayrı idi. O da genç kızla beraber gülüyor, onunla beraber ağlıyordu.
Onu sevdiği gibi görüyordu genç kız. Ve gülünü sevdiğini ilk gördüğünde
ona hediye edeceğine dair yemin etmişti. Başka türlü paylaşamazdı
gülünü kimseyle...

Kapı çaldı aniden. Kapıyı açtı ama kimse
yoktu. Gözü yerdeki beyaz zarfa ilişti. Yavaşça eğilip zarfı yerden
aldı. Birden kalbi deli gibi atmaya başladı. Ne olduğunu anlayamıyordu.
Zarfın üzerinde ne bir isim, ne bir adres vardı. Zarfı açtı, içinden
beyaz bir kağıda yazılmış bir mektup çıktı. Kalbi daha hızlı atmaya
başladı. Onun kokusu vardı kağıtta. Evet, onun kokusu vardı. Yıllar
yılı özlemini çektiği, yanında olabilmek için canını bile verebileceği
sevdiğinin kokusu vardı mektupta... Başı dönmeye başladı. Koltuğuna
geçip oturdu yavaşça... Kağıdı açtı ve elleri titreyerek okumaya
başladı.

"Sevgilim, senden ayrıldıktan sonra, bir kalbe iki
sevginin sığmayacağını bildiğimden dolayı, ne bir kimseyi sevebildim,
nede kimseye bakabildim... Her günüm diğerinden daha zor geçti, çünkü
her gün özlemin daha da artıyordu...

Sana kitapları dolduracak
kadar şiirler yazdım. Her biri diğerinden daha da hüzünlüydü. Yazdım,
okudum, ağladım... Her gün yazdım, her gün okudum, senelerce
ağladım...
Her gece seni düşündüm sabahlara kadar, her gece senin yanında olmayı
istedim. Ve her gece sensizliğe lanet ettim, uykuları haram ettim
kendime,
sensiz olmanın acısını gözlerimden çıkardım... Ve bir gün
her şeyi değiştirecek bir fırsat çıktı önüme. Bunu fırsatı
değerlendirmeyip, kendime haksızlık edemezdim.
Ve değerlendirdim...
Senden çok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye... Ama tam tersi
oldu. Seni daha çok özlüyorum artık...

Senden çok uzaklardayım
belki ama yine de seni görmek için uzaklardan gelebiliyorum. Hem de her
gece...Seni seviyor, seyrediyor ve eğilip sen uyurken yanağına bir
öpücük konduruyorum. Bazen gözlerini açıp bakıyorsun, geldiğimi
bildiğini sanıyorum ama yine o tatlı uykuna geri dönüyorsun. Yarın
birbirimizi sevmemizin altıncı senesi... Hep ben geldim şimdiye kadar
senin yanına, yarın da
sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan,
sana hep sözünü ettiğim, kalbime iyi bak olur mu? Çünkü göz yaşlarımla,
adını yazdım ona... Seni senden bile çok seven bir sevgi var kalbinin
içinde unutma. Kırmızı gülü de unutma olur mu?
Seni Seviyorum, Yanıma Gelinceye Kadar da Seveceğim...
SEVGİLİN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thalia-forum-biz.yoo7.com
 
KALBİN SESİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ıllılı.ıl.lı..|| Thalia Fan Club || ..ıl.lı.ıllılı Thalia ☆ Primera Fi :: `·.¸¸.·´´¯`··._.·´ SERBEST KÜRSÜ `·.¸¸.·´´¯`··._.· :: Aşk ve Sevgi-
Buraya geçin: